13 Mayıs 2010 Perşembe

Low Quality Vs. HD


şimdi ben sana desem ki kısa bi yolculuk olmıcak, biraz beraber takılıcaz, önümüzde ki dakkalar beraberiz.. valla bırakmam, hayatta olmaz.. enişte, baldız konuşucak çok şey var..

çok alakasız, çoook alakasız bir klipte gördüğüm denizde boğulasım geldi.. öyle güzel, öyle yeşil..

bazı yerler, burda dünyada, soluk, renksiz.. tüplü televizyonda izlenen dandik batman serileri gibi..

bazı yerlerde HD.. bak sadece markalaştırıldığı için diil, bende abartmaya çalıştığımdan büyük o harfler.. içine girdikçe giresin, içtikçe içesin, ağaçlara sürtesin gelir.. bir süredir artık tamamen delirip kamerayla bakmaya başladım dünyaya, filtresiz çekemiyorum çok.. bu gerçeklik çok yapay..

öyle bakınca şimdiye kadar kafanda listelediğin tüm gerçek değişiyor..

bu yazdan kısa beklentim.. gerçekten yeşil bir deniz, ben, kamera, en ağır hindistan cevizi kokan 321 faktör güneş kremi..

istanbul garip, içinde ki kontrasttan falan bahsetmicem.. kontrast diil zaten o kaos.. ben ne aramıyorsam bana ittiren bi şehir..

geri kazanımlar, zeka tekrar işleme kondu, konuşma bozukluğu giderildi, su içildi, spor yapıldı, yazıldı, çekildi, yazıldı.. korkular kusuldu.. nefretti sinirdi pusuya yatırıldı.. çok içtim lan bide, valla, standart insan ölürdü.. standart diilim evet, bildiğim için rahatım..

lan dünyayı mı değiştiricen yavşak, sen kimsin, bitti o dönemler, kahraman yok artık.. dedim kendime yıllarca, beni kendimden başka bişi ezemezdi zaten.. sonra bigün, korkmaktan vazgeçince, her ne hayal olursa olsun, içinde aşk olsun, kin olsun, uç olsun, fazla güçlü olmam gerektiğini anladım, sadece bu.. gerisini hallederdi beynim.. güvendim.. kendime.. korkmadığını söyleyen adamla gerçekten korkmayan adam arasında ki farkı da anladım.. hatırladım..

çok çılgın aylardı bebeğim, içinde ki herşeyle yaşadığım için çok mutluyum.. yoksa en başta, en gerçek zamanlarımda, içimde hep hissettiğim bu şeyi hatırlayamazdım.. gelicek korkusuyla yaşayıp iyice kısılmışım, ürkmüşüm.. bende yıllardır insan olarak görmediğim o şeylere benzemişim..

benim planlı olmam, liste hazırlamamda çok pismiş, bunu da anladım, o nasıl motivasyon.. yazmadım, ama ezberimde tek tek, 12 cümle.. uyandığımda tekrarlıyorum sesli, hepsini.. delirmedim annem, bana göre delilik yok farklılık var zaten.. normları sikiceğin kıza yada adama sat..

olgunluk standart yozluğa ulaşmak çoğu için.. törpülenmek.. e ama benim heryerim dikense napıcaz dünya güzeli (sana demedim).. 60 yaşına kadar hiç olarak yaşamaya devam edelim, niye, mojito içelim, film seyredelim, kokainin kralı gelsin.. eee sonra.. nedir yani.. hissettiğin, içinden, gözeneklerinden dışa fışkıran o şeyi görmezden mi geliceksin.. siktir olup giderken, kendin olmadığın için, hiçbizaman buna götün olmadığı için huzur mu dolucaksın.. sana bunu öğretenler senden önce gidicekler, bakarsın gözlerine..

ismim duyulmıcak, şarkılara konu olmıcam, adıma kutlanan günlerde çocuklar aptal aptal şiirde okumıcak.. evet.. evet.. evet..

HD yayına geçiyoruz bebeğim.. tamam yeter bu kadar kalitesizlik..

benim gözlerime,gerçek yeşile bakıyor olucak bazıları.. tek hatırlanan bu olucak.. dünyaya gerçek bir renk kalıcak benden.. ve bu yeticek..

sende bordo kırması kanla oyalanıp ölüceksin..

11 Mayıs 2010 Salı

nereye

9 Mayıs 2010 Pazar

reverse