19 Ocak 2011 Çarşamba

SARI'dan artanlar.. -2-

bunu yazdığımda havaalanındaydım.. 18 saat kaldım orda.. güvenlik, polis rahatsız etti devamlı.. anlatınca çekildiler, o kapının önünden ayrılmadım, genç komiserlerden biri kahve getirdi, yere oturup yazmaya başladım.. tabi ki sadece bunu diil, geri kalanların çoğunu yakında okucaksınız zaten..

o kapıdan çıkmasını beklemedim, gelmiceğini zaten biliyodum.. ama orda olmam gerekiyodu..


-doğmak-

Aşık oldu Sarı, anlamadı önce, hissettiğini tanımlayamadı. İçinde büyüttüğü, onu motive eden duygulardan değildi bu. Onunla Kırmızı arasında oluşuverdi. Bir başka insan gibi nefes aldı aşk. Aralarında duruyordu hep, hangi açıdan bakarsa baksın O’na önce aşkı görüyordu. Birbirlerine dokunduklarında bölünüp iki bedene ayrılıyordu aşk. Ne zaman birbirinden ayrılsa dudakları beliriyordu hemen. Bazen birine daha yakın, bazen tam ortalarında duruyordu. Aralarında ne kadar mesafe olursa olsun. Sarı biliyor, aşk fransa’nın güney kasabalarından birinde şimdi, üzümleri eziyor ayaklarıyla. Akşamları şöminenin başında taze şarabını içiyor. Ağlıyor bazen, çocuklarına masallar anlatıyor yatmadan. Ahşap bir bağ evinin gıcırdayan merdivenlerinde oturuyor geceleri. Parlak gökyüzünde yıldızlara adlar koyuyor. En sevdiği iki rengi özlüyor. Yaz yağmurundan sonra bakamıyor hiç gökyüzüne, gökkuşağını görünce aşıklarını hatırlıyor hep.

20-21 eylül 2010

serdar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder