23 Ocak 2011 Pazar

SARI'dan artanlar.. -3-

-hiçin içinden geldim-

Sokağın başında bekliyor beni biliyorum. Apartmanın köşesinden çıkacak geçerken. Korkuyorum, hemen arkamı dönüp geldiğim yerden kaçmak istiyorum. Ama yürüyorum. İki adım kala köşeye duruyorum. Dolunay var, sivrisinekler suratıma çarpıyor bu soğukta. Sağ gözümden bir damla yaş yavaşça akıyor. Dudaklarımın yanından kıvrılıp çenemde duruyor. Ağzımdan çıkan buğuya bakıyorum ben. Onun da buğusu köşeden görünüyor. Dönsem diye düşünüyorum gene. Ama artık çok geç. Parmaklarım kızarmış, üstünde ki tüyleri görüyorum. Avuç içlerim de bakılacak bir fal yok. Üç adım atıyorum, sağımda şimdi, kafamı çevirip bakasım yok. İki metal birbirine sürtüyor, biri çakmak, sigarasını yakarken anlıyorum. Hiçbir yere gidesim yok. Cebimden paketi çıkarıyorum, Sarı içinde. “bu sende kalsın” diyorum. Gülüyor. Ses mermiden önce geliyor. Düşerken ona dönüyor kafam, gözlerim açık, hayatımın en uzun saniyesi bu, hala yaşıyorum.

sonbahar 2010

serdar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder